İçindekiler
Mimarlık
Mimarlık mekân tasarlama işidir. İnsanların yaşamasını kolaylaştırmak ve barınma, dinlenme, çalışma, eglenme gibi eylemlerini sürdürebilmelerini sağlamak üzere gerekli mekânları, işlevsel gereksinmeleri ekonomik ve teknik olanaklarla bağdaştırarak estetik yaratıcılıkla inşa etme sanatı;başka bir tanımlamayla, yapıları ve fiziksel çevreyi tasarlama ve inşa etme sanat ve bilimidir. İnsan barınmak için yaşamak ve doğa şartlarından korunmak için bir mekân ihtiyacı duyar ve bu mekânı kendine özgü kültürel, fonksiyonel, teknik ve farklı zevklerde yaratır. Mimarlık evrensel bir meslektir. İnsanlık tarihinin her döneminde önemli olmuştur. Dini yapıların tanrıya ulaşma arzusundan, iktidarı simgeleyen saraylara ya da bir kentin dokusunu oluşturan basit konut tiplemelerine kadar her türlü açık ve kapalı mekânı tasarlar.
Bu çevre kırsal veya kentsel olabilecegi gibi, yapıları veya mekânları kuşatan yakın dış çevre de mimari tasarımın kapsamına girer. Mekân, içinde yaşamın gerçekleştiği fizik ortam olarak tanımlanabilir. Mekânın oluşabilmesi ve üretilebilmesi için yapılara, yaşamın hergün artan çeşitliligi göz önüne alınırsa, oldukça karmaşık ilişkiler düzeni içinde yapılaşmış fizik çevreye gereksinme vardır. Mimari tasarımın öznesi olan yaşam, cografi, iklimsel, kültürel, demografik farklılıklar içerir. Dünyanın en eski mesleği olarak kabul edilen mimarlık yapı sektörünün de ayrılmaz bir parçasıdır. Yapı sektörü ise, tüm dünya ülkelerinde en büyük sektör olup, diğer sektörlerin de itici gücü olarak kabul edilmektedir. Bu nedenle, mimarlık, geçmişin birikimleri ile geleceği hazırlayacak, gelecekte yaşanacak kaliteli yaşam çevrelerini oluşturacak, vizyon sahibi bireylerin mesleğidir. Mimarlık okullarından mezun olanların, mesleğin ilgi alanının çok geniş bir yelpazeyi kapsaması nedeni ile birbirinden çok farklı alanlarda çalışabildikleri gözlemlenmektedir.
Bu prestijli mesleğe sahip olmak, isminizin önüne Mimar unvanını eklemek artık son derece kolay. Öğrenciler Avrupa’da geçerli mavi diplomaya sahip olabilecektir. Bologna sürecine uygun olan egitim sistemi sayesinde öğrenciler eğitim aldıkları süreçte bile diledikleri Avrupa Üniversitesinde kabul edilme ve egitim alma olanagına sahiptirler. Uluslararası Travnik Üniversitesinde Türkçe olarak verilen eğitim ile kendi dilimizde lisans eğitimi alabilecek ve öğreneceğimiz Boşnakça ile de farklı alanlarda farklı edinimler kazanabileceğiz.
ÇALIŞMA ALANLARI
Kamu Kurumları’nda (Devlet Memuru Olarak )
Tasarımcı olarak,
Yapı denetimi amacı ile,
Yasa ve yönetmeliklerin hazırlanmasında,
ÖZEL DEKTÖR’DE
Serbest çalışan mimarların bürolarında tasarımcı ve/veya uygulamacı olarak,
Şirketler, Bankalar vb. kuruluşlarda sürekli görevli mimar olarak,
Şantiyelerde görev alarak,
Yapı Sektörü ‘ne ilişkin malzemelerin tasarımında, üretim
Üniversitenin Konumu
Bosna-Hersek iki siyasi oluşumdan oluşur: Bosna-Hersek Federasyonu ve Sırp Cumhuriyeti. Ülke aynı zamanda Yugoslavya Sosyalist Federal Cumhuriyeti’nin bir bileşenidir. Akdeniz’de bir kıyı şeridi olan, çoğunlukla engebeli dağlardan oluşur. Bosna-Hersek, çok kültürlü tarihini yansıtan zengin bir mimari mirasa sahiptir. İşte bu mirasın bazı örnekleri.
Slav kültürü, Bosna-Hersek’in mimarisinde açıkça görülmektedir. Binaların çoğu, Slav ülkelerine özgü kubbeler, minareler ve kiremitli çatılarla dekore edilmiştir. Ülkede uygulanan birçok din bu unsurları binalarını süslemek için kullandığından, bu unsurlar Bosna’nın dini çeşitliliğini de yansıtmaktadır. Bazı dikkate değer Slav mimari gelenekleri arasında taş oymacılığı ve Doğrama sayılabilir. Taş oymacılığında usta, üzerinde çalıştığı taşta karmaşık tasarımlar yaratmak için becerisini kullanır. Doğrama, taş yapıları taklit eden ahşaptan yapılmış yapıları ifade eder. Bosna’da her etnik kökenden masonlar güzel binalar yaratmak için yan yana çalışırlar.
Bosna Hersek 1990’larda savaştan en çok etkilenen ülkelerden biriydi. Saraybosna belediye binası ve Cetinje kraliyet sarayı gibi birçok UNESCO Dünya Mirası alanı da dahil olmak üzere çoğu tarihi yapı yıkıldı. Ancak bazı şehirler nispeten zarar görmedi; Mostar’ın Osmanlı dönemi mimarisi, bölgede devam eden çatışmalara rağmen büyük ölçüde bozulmadan kalıyor. Savaş sonrası yeniden yapılanma çabaları, ülkede devam eden siyasi huzursuzluk nedeniyle yavaşladı. Ancak, siyasi istikrarsızlık azalmaya devam ettikçe yeniden yapılanma çabaları hız kazanıyor.
Bugün, Bosna-Hersek büyüyen ekonomisinin körüklediği modern bir mimari rönesans yaşıyor. Saraybosna, Mostar ve Tuzla gibi büyük şehirlerde eski yapıların yerini modern binalar alıyor. Bu modern binalar, yıllarca süren savaş ve yıkımdan kurtulan bir ulus için umut sembolleri haline geliyor. 20 yıldan fazla bir süredir evsiz kalan insanların sayısı arttıkça, yeni inşaat fırsatları sayesinde yeniden inşa çalışmaları hızlandı.
Bosna Hersek çok kültürlü nüfusu sayesinde zengin bir mimari mirasa sahiptir. Devam eden yeniden yapılanma çabalarına rağmen birçok tarihi yapı bozulmadan kalıyor. Ülke ayrıca Mostar ve Dubrovnik gibi Avrupa’nın en güzel şehirlerinden bazılarına da sahip. Bosna’yı ziyaret ediyor veya yaşıyor olsanız da, mimarisiyle bu eşsiz kültür karışımına tanık olmaktan keyif alacağınızdan emin olabilirsiniz!